ŷ������

Marcel Proust’un dev yapıtı “Kayıp Zamanın İzinde”yi hiç okumayanlar ya da bir kez daha okumak isteyenler doğumunun 150. yılı şerefine birlikte okuyalım isterim. Temmuz ve Ağustos aylarında sıkı bir planlamayla seriyi bitirebileceğimizi umuyorum.

Çok güzel bir fikir Sevgili Ö����� ama çok sıkışık bir vakit değil mi? 7 kitap 2 ayda, diğer hedeflerimiz de düşünülürse ben açıkcası yapamam.

Diğer arkadaşlar ne der acaba?

Zaman esnetilebilir isteğe göre. Ben isterim aylara yaymayı ama Proust gibi yoğun okumayı gerektiren özel yazarlar süreç uzadıkça, araya kitaplar girdikçe elde sürünür hale geliyor maalesef. Haziran ayını ve Proust sonrasını ben de diğer hedeflerim için ayıracağım. Önce bir bakalım kimler ister.

Kayıp Zamanın İzinde postunu görünce bir ılıklık yayıldı içime :) Bir film şeridi gibi gözümün önünde uçuşuyor sahneler, her bir kitaptan sonra damağımda kalan tadı hala hatırlıyorum. “Çok büyük aşkla okumak�� diye bir şey varsa ben onu yaşadım Kayıp Zamanın İzinde serisinde.

Ve sevgili Ö����� ben de bütün seriyi satın alıp bir başlarım hepsini arka arkaya okurum diye niyet etmiştim ama Swanların Tarafı’nı okuduktan sonra bir çırpıda bitirmeye kıyamadım açıkçası. Yaklaşık iki yıla yaydım hatta ve sıradaki kitaba geçerken bi öncekini sanki dün gece bitirmiş de hemen sabahına sıradakine başlamışım hissiyle gitti hep. Hayatımdaki “en sindirerek yaptığım okuma�� diyebilirim.

Güzel fikir, ben de katılabilirim. İki aya sıkıştırabileceğimi sanmıyorum ama başlamış olurum en azından :)

Ben de katılırım.

Bu ay en azından takvimi yaklaşık olarak belirleyip elimizdeki kitapları bitiririz. İsteyen ne zaman müsait olursa o zaman başlar. Okuma hızları değişebilir, önemli olan bu başlıkta toplanmak. Bu kez yan okumalarla desteklemek istiyorum, onları da paylaşayım.
* Proust'un YKY'den çıkan gençken yazdığı Hazlar ve Günler, mektupları, Edebiyat ve Sanat Yazıları da var. Bunlar yazarın üslubuna alışmak için ilk etapta okunabilir.
* Mehmet Rifat'ın YKY'den çıkan yardımcı Proust kitapları çok iyi görünüyor.
* Doğu Batı yayınevinden çıkan Proust'un gençken yazdığı iki kitabı daha var.
* Alain de Botton ve Andre Aciman'ın Sel'den çıkan Proust'la ilgili nispeten hafif kitaplar mevcut.
* Barthes'in birçok kitabında Proust'a değinilen bölümler var.
* Benim bütün bunlar arasında en çok ilgimi çekenler doğrudan seriye odaklanan Deleuze'den Proust ve Göstergeler ve Genette'ten Anlatının Söylemi : Yöntem Hakkında Bir Deneme

Kayıp Zamanın İzinde bayadır okumak istediğim bir seri fakat bir türlü cesaret edemiyorum. Yazarı daha önce okumadığım ve anlatımına yabancı olduğum için 7 kitaplık serisine başlamayı göze alamadım.

Bu başlığı görünce ise çok sevindim. Eğer grup olarak okunacaksa ben de varım :) Tek çekincem üstteki arkadaşların da dediği gibi 2 ayın kısıtlı bir süre olması. Eğer iki ay yerine daha geniş bir zamana yayabilirsek ya da her ay seriden bir kitap okuyup 7 ay sürecek bir okuma yapabilirsek güzel olacağını düşünüyorum

ben de varım, fakat iki ayın dışına çıkacak ve ek okumalarla destekleyecek şekilde. :) başlık altında toplanmak iyi fikir, bir zincir oluşur en azından, başlamak ve devamını getirmek adına.

İlk iki kitabı okuyup ara vermiştim bu seriye ve hemen bu ay olmasa da devam etmeyi planlıyordum ben de.
Açıkçası ben bu okumaya katılmak isterim ama kitapları maraton halinde arka arkaya okuma taraftarı değilim. Serinin geri kalan beş kitabını iki ayda tamamlayabileceğimi sanmıyorum fakat aynı tempoda gidemesek bile bu başlık altında hep birlikte bu seriyi okumak çok güzel olur. Ben varım :)

Ben de daha geçenlerde Kayıp Zamanın İzinde'yi sonbaharda okusam mı diye düşünüyordum. Bu başlığa denk geldiğim için çok sevindim. Temmuz'da olmasa da Ağustos'ta aranıza katılmaktan mutluluk duyacağım. Bu seri benim biraz korktuğum bir seriydi ama hem birlikte okumak hem de çevirmenin Roza Hakmen olması sanırım korkularımı hafifletecek :)

Serinin Yky Delta'daki 2 ciltlik baskısını inceleyen oldu mu hiç? Ben Yky'nin yeni kapaklarını pek sevemedim, 2 ciltlik baskıyı mı edinsem diye düşünüyordum ama onda da yazılar çok mu küçük acaba? Bilemedim.

������ı wrote: "Ben de daha geçenlerde Kayıp Zamanın İzinde'yi sonbaharda okusam mı diye düşünüyordum. Bu başlığa denk geldiğim için çok sevindim. Temmuz'da olmasa da Ağustos'ta aranıza katılmaktan mutluluk duyaca..."

2 ciltlik Delta baskısının çok ergonomik olduğunu söyleyemem, taşınması elde tutması zor ve yazı puntoları küçük. Ve şeffaf kapağı zamanla yıpranıyor. Yeni kapakları yanyana koyunca birbirini tamamlıyor, çiçek ve madlen görüntüsü ortaya çıkıyor.

İki ay zorlar diyorsanız, ilk iki ay için (temmuz-ağustos) spoiler olmadan yorumlar yaptığımız bir dönem deriz, belki o dönemde yeni katılımlar olur, eylül ve sonrasında da artık rahatça konuşuruz tabi spoiler uyarısı koymak şartıyla.

İlk kez okuyacaklar için kısa bir ön okuma listesi paylaşabilirim ilerleyen günlerde. Ben de zamanında yarıda bırakmış sonra yıllar sonra baştan bir daha okumuştum. İlk başta zorlanmak normal yani.

ön okuma listesi şahane olur.

Sanırım çoğu kişi bir şekilde seriye başlamış fakat envai sebeplerle devamı gelmemiş. Ben de aynı durumdayım umarım toparlayabilirim...

Ü����ü wrote: "Kayıp Zamanın İzinde postunu görünce bir ılıklık yayıldı içime :) Bir film şeridi gibi gözümün önünde uçuşuyor sahneler, her bir kitaptan sonra damağımda kalan tadı hala hatırlıyorum. “Çok büyük aş..."

Proust'a karşı duygularımız aynı merak etmeyin:) Beş sene oldu benim de. Temmuzda 150 yaşını bahane ederek özlediğim satırlara dönmek istedim. İsteyen kısa sürede isteyen uzun sürelere yayarak okusun, önemli olan bu uzun yolculukta illa ki gözden kaçacak tarafları birbirimizde görmek, paylaşım oluşturmak.

Ö����� wrote: "������ı wrote: "Ben de daha geçenlerde Kayıp Zamanın İzinde'yi sonbaharda okusam mı diye düşünüyordum. Bu başlığa denk geldiğim için çok sevindim. Temmuz'da olmasa da Ağustos'ta aranıza katılmaktan mu..."

teşekkür ederim. ben biraz daha düşüneyim. ön okuma listesi harika olur. ben de okumayı çok uzun aylara yaymamamız gerektiğini düşünüyorum çünkü gevşettikçe kopukluklar oluyor.

Ö����� wrote: "Ü����ü wrote: "Kayıp Zamanın İzinde postunu görünce bir ılıklık yayıldı içime :) Bir film şeridi gibi gözümün önünde uçuşuyor sahneler, her bir kitaptan sonra damağımda kalan tadı hala hatırlıyorum. ..."

Ah ne güzel :) Ben 2019 Kasım'da tamamladım; yine de grupla birlikte tekrar okumaya girişebilirdim ama evimden ve kitaplarımdan epeyce uzak olduğum (on bin kilometre kadar) için yeniden okumasam da yorumlara katılırım. Yakalanan Zaman yanımda sadece, sıra ona gelince onu okuyayım sizlerle birlikte.

Başlamadan önce ısınmak için okunabilecek kitaplar var, benim aklıma gelenleri sayayım:

Okuma Günleri Marcel Proust 79sf Doğu Batı
Serinin provası gibi bir kitap. Proust’un okuyan çocuk’u küçük Marcel, birinci tekil şahısla, okuma deneyimini kesintiye uğratan anları aktarır.

Kıskançlık Marcel Proust 72sf Can
Böyle bir kitap yok. Serinin beşinci cildinde ufak bir bölüm bu. Seri hakkında ucundan fikir sahibi olunabilir.

Kayıp Zamanın Etrafında Marcel Proust 75sf Everest
Proust’un genç yaşından beri yazdığı denemeleri.

Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir? Alain de Botton 191sf Sel
Bu da seriye sizi motive edebilecek ilk akla gelen kitaplardan biri.

Edebiyat ve Sanat Yazıları Marcel Proust 144sf YKY
Proust’un sevdiği edebiyatçılar ve sanatçılar üzerine yazdığı yazıları.

Saint-Beuve’e Karşı Marcel Proust 227sf Doğu Batı
Sainte-Beuve etrafında Balzac, Baudelaire, Gérard de Nerval okumaları

Hazlar ve Günler Marcel Proust 167sf YKY
Proust’un 20’li yaşlarında yazdığı anlatı türünde kitabı.

Eeee harika o zaman...Asimov Maratonun da olduğu gibi organize edebilirz kanımca. Herkes okudukça başlık olarak hangi kitabı okuduğunu yazıp yorumu spoiler olarak saklarsa, herkes okudukça geriye dönük bakabilir.

Asimov güzel bir örnek bance...Temmuz mu başlangıç diyoruz o halde?

Herkese merhaba,
Bu ay Asimov Maratonundaki son düzlük olan Vakıf serisine başlıyoruz. Hakan birkaç gün içinde başlığı açar. O yüzden Vakıf’ta bize katılmak isteyenler planlarını ona göre yapsalar iyi olur diye düşünüyorum. Bildiğim kadarıyla Vakıf serisinde sayımız artacak.
Bilgelendirme yapmak için yazıyorum.
Herkese keyifli okumalar :)

Merhaba yeniden.
Son bir hafta kala okuma planımı hazırladım. Sanırım üç ay olarak planlamak kitapların keyfini çıkarmak için daha isabetli olacak. Yapacağım ek okumaları da faydası dokunur diye paylaşmak istedim. Bunu ve ön okuma listesini ilk gönderiye de eklemeyi düşünüyorum, sonradan görenler olur diye. Bir hafta sonra görüşürüz. Benim üç aylık planım şu şekilde:

�Ჹ��ı����ı��:
Yabanın Tuzlu Ekmeği Proust: Kayıp Zamanın Romanı bölümü
Son Bakışta Aşk Proust İmgesi bölümü
Batı Kanonu Proust: Cinsel Kıskançlığın Esas İtikadı bölümü

Temmuz Ayı:
Swann’ların Tarafı - Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde

Ağustos Ayı:
Guermantes Tarafı - Sodom ve Gomorra

Eylül Ayı:
Mahpus - Albertine Kayıp - Yakalanan Zaman

Eş Zamanlı Okumalar:
Kitaplardaki yüzlerce tabloyu görmek için Le Musée imaginaire de Marcel Proust : tous les tableaux de A la recherche du temps perdu
Ünlü yazarların en sevdikleri pasajları görmek için Proust Projesi

���Dz԰�����ı�Ի岹:
Proust
Romantik Yalan ve Romansal Hakikat - Edebi Yapıda Ben ve Öteki
Proust ve Göstergeler
Marcel Proust ya da Bir Roman Yaratmak

Ben bu kadar sıkışık bir programa eşlik edebilir miyim emin olamadım. Kendi ritmimde okurum diye düşünüyorum...

Herkese keyifli okumalar dilerim

Ben bu yılki hedefimi tamamladım ancak yeter mi yetmeeez!
Sizin okuma gruplarınıza dahil olmak istiyorum.
Nereden başlasam bilemiyorum.
İlk Iza'nın Şarkısını edinip başlasam ilk adımı atmış olacağım sanırım.
Fakat gönderdiğiniz listeler de çok cazip.
Paylaşımlarınız için teşekkür etmek istedim.

İyi okumalar diliyorum herkese

Ağustos'ta Guermantes Tarafı ile katılabilmek istiyorum size. Ama ben de maraton gibi okuyamayacağım.

Tabi daha önce de söylemiştim isteyen daha geniş zamana yayabilir, yorumlarıyla destek olabilir.

Kitap-lık dergisi Temmuz-Ağustos sayısını 150. yaşına özel Marcel Proust’a ayırmış. Dergideki yazıların başlıkları:

Mehmet Rifat ve Jean Monetenot’un yazıları
Jean-Yves Tadie ile söyleşi
Proust’un mektuplarından Kayıp Zamanın İzinde’deki yazarlar
YKY’de Proust yayınları

Serinin hakkını vermek için yaptığınız özel bir şey var mı? Sanki hakkını verebilmek için tamamen yalnız olmalıymısım, etrafta hiç ses olmamalıymış gibi bir hisse kapılıyorum. Tabi ki, her zaman o kadar sessiz ve yalnız bir ortam sağlayamıyorum. Nispeten sesli veya yalnız olmadığım durumlarda farklı bir kitaba geçersem de yine içime sinmiyor. Aynı anda birden fazla kitap okumak istemiyorum, tam odaklanmak istiyorum.
Sizde benzer şeyler oluyor mu?

Sanırım farklı bir yazar okuduğumuzu, olayların nereye bağlanacağından çok resim, edebiyat, müzik gibi farklı sanatlardan da beslenen uzun ve güzel cümleler geçidiyle karşılaşacağımızı bilerek okumak gerekiyor. Özellikle bellek üzerine söylediklerinden etkileniyorum her seferinde. Benim tavsiyem de araya başka kitap almamanız. Önceki okuyuşuma nazaran fazla zorlanmıyorum. Sadece cümlelerin uzunluğu hızımı yavaşlatıyor çünkü hiçbir duyguyu kaçırmak istemiyorum. Eğer sesli bir ortamdaysanız daha da yavaşlatabilir sizi.

Fatih Sultan Mehmed portresinden bahsedilen pasaja kadar geldim. Swann ve kızının hikayeye dahil olmasıyla birlikte biraz daha hızlanabilirim.

Farkettim ki ilk iki kitabı 2015'te okumusum. Konuyu açtığınız için çok teşekkürler Ö�����. Güzel bir vesile oldu devam etmem için.

�ճ�ğç�� dışında seriyi okuyan var mı?

Benim okumak için motivasyona ihtiyacım olan bir seri bu ve aslında ilk Ö�����'in postunu görünce motive olmam için bir sebep ne güzel diye düşünmüştüm ama sanırım pek katılım yok ya da kimse yorum yapmıyor.

Ben de başlasam mı, başlamasam mı bilemedim açıkcası...

Ben de devam edemedim. İlk kitabı bitirdim. Çok büyük roman. Sıcaklar, ülke gündemi, ailevi durumlara burada da fazla katılım olmaması eklenince hiç istemesem de kalanını ertelemek zorunda kaldım. Bir dahaki yıl ölüm yıl dönümü. Mutlaka aralıksız okuyacağım yeniden. Daha önceden okumuşluğum olduğu için yorumlara eşlik ederim.

Zeynep senin epey keyif alacağını düşünüyorum aslında.
Ama güzel pasajların tadını daha iyi çıkartabilmek, hakkını daha iyi verebilmek için sürekli bölündüğümüz, kafamızın normale göre daha mesgul olduğu zamanlar yerine daha rahat zamanlarda okunmasını tavsiye ederim ben de.

Merhabalar, ben ilk kitabı Swann’ların Tarafı’nı temmuz sonunda bitirdm. Bir türlü burayı güncellemeye fırsatım olmadı. Beklediğimden çok daha keyifli bir okuma oldu açıkçası. Normalde betimlemelerden hiç haz etmem fakat Proust’un betimlemeleri bende çok farklı bir tat bıraktı; adeta kitabın içinde yaşıyormuşum gibi hissettim. Anlatıcıyla ise bağ kurdum diyebilirim, Marcel’in bütün çocukluk endişelerini kaygılarını okurken ben yaşadım. Swann’ın Bir Aşkı bölümü ise başlı başına bir kitap olabilir. Başlamaya çekinen varsa çekinmesin, eğer ortalama üstü bir okuyucuysanız ve edebi zevke önem veriyorsanız bence çok tatmin olursunuz.

Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde’yi ise şu an okuyorum. Fakat hasta olduğum için ara vermek zorunda kaldım lakin yorgunken okunacak bir kitap değil, bu ayın sonu gibi de bu kitabı bitirip Guermantes Tarafı’na geçmek istiyorum. Bakalım.

Burdaki katılımın az olması beni de üzdü biraz. Eğer benim gibi yazmaya bir türlü fırsat bulamayan arkadaşlar varsa yazıp bize moral olurlarsa süper olur:))

Geçmiş olsun Tuğba...dilerim çabucak iyileşirsin.

Çok güzel motivasyon oldu mesajın. Çok teşekkür ederim.

Tugba wrote: "Merhabalar, ben ilk kitabı Swann’ların Tarafı’nı temmuz sonunda bitirdm. Bir türlü burayı güncellemeye fırsatım olmadı. Beklediğimden çok daha keyifli bir okuma oldu açıkçası. Normalde betimlemeler..."

Swann'ların Tarafı'nda anlatıcının tüm o 'çocukluk kafasını' ben de yaşamıştım: ) İlk kitaplarda büyükanne çok önemli bir figürdü, yazarın hayatında daha aktif şekilde vardı yani. Ama beni daha çok annesiyle olan bağı cezbetmişti. Bir akşam uyumaya yalnız gittiği bir sahne vardı mesela; annesinin gelmeyişini ne çok dert etmişti, ne çok anlam yüklemişti, Ne çok 'kurmuştu' deyim yerindeyse. O kısmı okurken 'çok değişik bir kafayla' karşı karşıyayız hayırlısı bakalım demiştim :)

Ayrıca Swann'ın Bir Aşkı bölümünün başlı başına bir kitap olabileceği fikrinde yalnız değilsiniz; o bölüm tek kitap olarak basılmıştı :)

Swann’ların Tarafı’nı tartışabiliriz burada en azından. Mesela anlatıcının kaç yaşında olduğunu düşündünüz? Proust bütün seri boyunca ne bir tarih veriyor ne de bir yaş ne de herhangi bir sayı. Bunu özellikle yapıyor gibi sanki. Kitap-lık dergisinde de değiniyordu bu gibi bilgilere. Hem annesinin öpmesini önemseyecek kadar küçük hem de yatağında bir kadını hayal edebilecek kadar büyük biri.

Bir diğer dikkatimi çeken hiçbir yazarda görmediğim kadar bir kıyafet kumaş detayı, aynı şekilde ağaçlar ve çiçekler de çok ayrıntılı veriliyor.

Bir de kitap Swann ve Odette’in tanışmalarını, flörtlerini, aşklarını, ihanetlerini, kıskançlıklarını anlatıyor ama nasıl evlendiklerini atlıyor sanki. Bu bölümlerde gerçekten kadın erkek ilişkilerinin nasıl bir satranç oyununa dönüşebileceğini ustalıkla anlatıyor.

Ö����� wrote: "Swann’ların Tarafı’nı tartışabiliriz burada en azından. Mesela anlatıcının kaç yaşında olduğunu düşündünüz? Proust bütün seri boyunca ne bir tarih veriyor ne de bir yaş ne de herhangi bir sayı. Bun..."

Evet, yaş bahsi geçmiyor hiç, ben de okurken çok üstünde durmamıştım açıkçası ama Swannlar'ın Tarafı'nda , 8-9 yaşlarında bir çocuk olarak canlanmıştı gözümde. Yaştan bağımsız olarak kafa hep aynı işliyor, sanırım o yüzden Proust da çok takılmamış kaç yaşında olduğunu belirtmeye:)

Ben biraz daha ergen olduğunu düşünüyorum. Düşeslere madamlara da yoğun bir ilgi söz konusu. Parklarda oynaşmalar var.

Zeynep wrote: "Geçmiş olsun Tuğba...dilerim çabucak iyileşirsin.

Çok güzel motivasyon oldu mesajın. Çok teşekkür ederim."

Teşekkür ederim Zeynep. Rica ederim ne demek, sevindim motivasyon olduğuna :))

Ü����ü wrote: "Ö����� wrote: "Swann’ların Tarafı’nı tartışabiliriz burada en azından. Mesela anlatıcının kaç yaşında olduğunu düşündünüz? Proust bütün seri boyunca ne bir tarih veriyor ne de bir yaş ne de herhangi ..."

Annesinin onu öpmeye gelmesini istediği zamanlarda 9-10 yaşlarında olduğunu düşünmüştüm fakat -yanlış hatırlamıyorsam- ya Swann'ların Tarafı'nın sonunda ya da Çiçek Açmış Genç Kızların Gögesinde'nin başında anlatıcının 15 yaşında olduğuna dair bir şey okumuştum diye anımsıyorum.

Evet ben de o anneyi bekleme dönemi ya da Swann'ın onları evlerinde ziyaret ettiği dönemlerde 8-9 olmalı diye düşünüyorum. Fakat sonraları, yani 1. kitabın sonraki bölümlerinde o Paris'te geçirdiği zaman, meydanda oyun oynadıkları sahneleri ve o banktaki oynaşmaların olduğu dönem biraz zaman geçmiş ve artık Ö�����'in dediği döneme yani ilk ergenlik dönemine erişmiş olmalı diye düşünüyorum. Yani sevgili Ö����� yaş konusunda tahminlerimiz aynı bence :)

Ve yine evet Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde kitabında da (yaş bahsi var mıydı hatırlamıyorum ama) giyinişi, kaldığı otelde görüşmeye başladığı insanlar, konuştukları konular vs. 'e bakınca 15 yaş ve daha üstü bir döneme girmiş gibi görünüyor.

Bana 8-9 az geliyor, kitabın daha başında yatağında kendini bir kadınla hayal ediyor.

Ö����� wrote: "Bana 8-9 az geliyor, kitabın daha başında yatağında kendini bir kadınla hayal ediyor."

Hımmm, ben o kısmı hatırlayamadım. Bu durumda, evet, 8-9 erken bir yaş olur.

Ben henüz Combray kısmındayım. Kitabı okumaya başladıktan sonra baskı hatası olduğunu fark ettim, aldığım internet sitesinin iadesini bekledim sonra tekrar sipariş verdim. Araya istemeden de olsa zaman girdi. Ben anlatıcının düşünce tarzından ve okuduğu yazarlardan dolayı 11 - 12 gibi düşünmüştüm. 8 yaşlarında bir çocuğun masumiyetini göremedim ama annesini öpmek için olan ısrarı biraz şüphe yarattı tabii.

Herkese selam; Swann’ların Tarafından bildiriyorum. Yukarıdaki yaş muhabbetini yeni gördüm. Sevgili Ö�����; anlatıcının hem annesinden öpücük bekleyecek kadar küçük ( evet yaşı küçük, 9-10 yaşlarında olmalı çünkü bu şekilde davrandığı, annesinden fazla ilgi beklediği için yatılı okula gönderilme korkusu taşıyor içinde ) hem yatağında başka bir kadını hayal edebilecek kadar büyük biri (işte burayı anlayamadım çünkü kitabın başlarında yatağında herhangi bir kadını hayal ettiğini hatırlamıyorum) demişsiniz. İkinci parantez içinde belirttiğim, takıldığım yeri tekrar sorayım, benim kaçırdığım bir şey mi var acaba, anlatıcı kitabın başlarında hangi kadını yatağında hayal ediyor?

İlla yazdıracaksınız:)

“Bazen, uykumda, bacağımın ters bir duruşundan, Âdem’in kaburgasından Havva’nın doğuşu gibi, bir kadın doğardı. Tatmak üzere olduğum hazzı, bana, hazdan vücut bulmuş olan bu kadının sunduğunu zannederdim. Sıcaklığımı onun bedeninde hisseden bedenim onunla birleşmek isterdi, uyanırdım��

Aa evet, buranın altını çizmiştim ya hatta ben:) Teşekkür ederim, huzur içinde uyuyacağım.

Bu arada ben yeni yıla kadar araya herhangi bir başka kitap koymadan seriyi bitirmeyi planlıyorum, muazzam bir haz Proust okumak. Dileğim burayı daha aktif kullanmamız kitap dostlarım.:-) Altını çizdiğim birçok yer oluyor, paylaşabiliriz yine burada alıntılarımızı, sevgiler...

Fatma’nın altını çizdiğimiz yerleri paylaşabileceğimiz konusuna katılıyorum, burayı aktif tutarsak daha heyecanlı bir okuma olabilir.

Ben Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde kitabındayım hala, yaklaşık bir hafta içinde bitiririm diye tahmin ediyorum fakat üçüncü kitap olan Guermantes Tarafı’na başlayıp başlamamakta kararsızım. Proust bence benzersiz bir yazar ve kesinlikle beni kendine hayran bırakıyor, hatta tadı damağımda kaldığı için serinin uzun olmasına seviniyorum bir yandan. Bir yandan ise kitapları okumak beni yorduğu gibi grupta okunan diğer kitaplara yetişmeme de engel oluyor maalesef çünkü çok vaktimi alıyor.

Seriye devam edecek ya da Guermantes Tarafı’na başlamış olan arkadaşlar beni cesaretlendirirlerse çok mutlu olurum, zira devam etmek istediğim bir seri fakat biraz itkiye ihtiyacım var :))

"Bir yandan ise kitapları okumak beni yorduğu gibi grupta okunan diğer kitaplara yetişmeme de engel oluyor maalesef çünkü çok vaktimi alıyor."

Sizinle tamamen aynı durumdayız Tuğba. Ben şöyle bir karar aldım, bitirdiğim her Proust kitabından sonra araya 2-3 tane başka kitap koyup sonra seriye devam edeceğim. Sene sonuna kadar okumayı hedeflediğim birçok kitap var, başka türlü onlara vakit ayırmam da mümkün olmayacak :/ Swannlar'ın Tarafı'nı geçen hafta bitirmiştim, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde'ye de 1-2 hafta içinde başlamayı umuyorum. Keşke 7 kitabı soluksuz okuyabilsem ama bu sürecin de kendi adıma biraz külfete dönüşmesini istemiyorum :) Araya başka kitaplar yedirerek bunu aşabiliriz bence. Zaten biraz da tadına doyarak okunması gereken bir seri diye düşünüyorum, ev ödevine dönüşmemesi en güzeli olur.